Kekova Adası ve Batık Şehir
Yazı İçeriği
Kekova Adası ve tarihi Batık Şehir’i içeren bir tekne turu planladığınızda, Antalya’nın Demre ilçesi, kıyı boyunca uzanan bu harika bölgeyi ziyaret edeceksiniz. Kekova, ülkemiz Akdeniz kıyılarının en popüler yelken rotalarından biridir. Ada, tamamen koruma altındadır ve sadece deniz yoluyla erişilebilmektedir. Kuzeybatısındaki Tersane Koyu ve güneydoğusundaki Karaloz Koyu gibi popüler demirleme noktaları, mavi yolculuk teknelerinin favori durakları arasında yer almaktadır.
Kekova, sadece turkuaz renkli kristal berraklığındaki suları ile değil, aynı zamanda Likya dönemine ait birçok ünlü kalıntıya ev sahipliği yapan 560 kilometrelik Likya Yolu yürüyüş rotasına yakınlığıyla da popüler bir yerdir. Bu rota, Bizans ve Roma İmparatorluk dönemlerine kadar uzanan zengin bir tarihle doludur. Anakarada, Kaleköy olarak bilinen Simena, Üçağız olarak bilinen Teimiussa ve Aperlai antik kentleri, bölgenin önemli tarihi noktaları arasında yer almaktadır.
Kekova bölgesine en çok ziyaretçiyi çeken yer, Kaleköy’ün karşısındaki antik Batık Şehir’dir. Her yıl binlerce ziyaretçi, bu gizemli su altı dünyasını hayranlıkla keşfetmek için buraya gelmektedir. Yaklaşık 2.000 yıl önce bir depremle yıkılan ve sular altında kalan bu antik şehirden geriye, suya inen taş merdivenler gibi birkaç somut kalıntı kalmıştır. Doğru hava koşullarında, bu eski şehrin kalıntıları, kristal berraklığındaki su yüzeyinin hemen altında görülebilir. Cam tabanlı tekneler veya deniz kayakları, bu kalıntıları en iyi şekilde görmenizi sağlayabilir.
Her ne kadar sadece birkaç kalıntı kalsa da, muhteşem denizi, romantik koyları ve şirin köyleri ile Kekova Adası, Batık Şehir’i ile mutlaka görülmesi gereken yerler arasında bulunmaktadır.
Kekova Batık Şehir Hakkında Bilgi
Kekova Adası, 7,4 km uzunluğunda ve 500 metre genişliğinde kayalık bir adadır. Bu adada pansiyonlar, restoranlar ve kafeler dışında kalıcı yerleşim yoktur ve adaya sadece teknelerle ulaşım sağlanmaktadır. Adanın üzerinde, su altında kalmış eski bir şehrin kalıntılarını görmek mümkündür.
Kekova Adası’nın kuzeyinde, ikinci yüzyılda bir depremle yok olmuş olan Batık Şehir yer almaktadır. Bu şehir, Likya’nın önemli ticaret merkezlerinden biriydi ve depremin ardından bir kısmı sular altında kaldı. Günümüzde, bu antik şehri yakından görmek için tekne ve kano turları düzenlenmektedir. Hava koşulları uygun olduğunda, berrak ve temiz sular üzerinde yavaşça ilerlerken, eski yerleşim yerlerine ait kalıntıları ve Likya tipi kaya mezarlarını net bir şekilde gözlemlemek mümkündür. 1990 yılında arkeolojik değerleri nedeniyle sit alanı ilan edilen bu bölgede, batık şehrin etrafında yüzme ve dalış yapmak yasaktır.
Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Kekova, tarihi ve doğal güzelliklerini harmanlayarak ziyaretçilerini etkileyici bir şekilde ağırlamaktadır. Sualtı arkeolojisi açısından büyük öneme sahip olan bu bölge ve batık şehir, her yıl binlerce turist tarafından ziyaret edilmektedir.
Kekova Batık Şehri’nin Tarihi
Kekova, diğer adıyla Dolichiste, olağanüstü güzellikleriyle ziyaretçilerini kendine hayran bırakan, tarihi ve doğal mucizeleriyle dünyanın dört bir yanından gelen misafirlerini kucaklayan bir adadır. Doğası ve tarihi dokusuyla büyüleyen Kekova Adası, meraklılarına unutulmaz anlar yaşatan özel bir destinasyondur.
Bölgede, Sıcak İskelesi’nde yer alan Aperlai Antik Kenti, yarımadanın ucunda bulunan Toprakada ve Karaada’nın ardından Kekova Adası uzanıyor. Kekova Adası’nda M.Ö. 4. yüzyılda yaşam olduğu ve o dönemin kalıntılarının günümüze kadar ulaştığı bilinmektedir. M.S. 141 ve 240 yıllarında yaşanan büyük depremler sonucu bu kalıntıların bir kısmı sular altında kalmıştır. O dönemde Likya’nın önemli ticaret merkezlerinden biri olan Kekova, tarihte de büyük bir öneme sahiptir.
Kekova Adası’ndaki Kaleköy’de yer alan Simena, Üçağız’da bulunan Theimussa, Sıcak İskelesi’ndeki Aperlai, Batık Kent ve Gökkaya koyunda yer alan Istlada, bölgedeki birbirine yakın antik kentler arasındadır. Ayrıca, bölgeye yakın pek çok başka antik kent de bulunmaktadır. Dağ eteklerinde yer alan Likya lahitleri ve güvercin yuvası şeklindeki Likya kaya mezarları da bu bölgede görülmeye değer yerlerden bazılarıdır. Tarih ve doğanın iç içe geçtiği Kekova’da keşfedilecek pek çok farklı alan bulunmaktadır.
Günümüzde, adını bu bölgeden alan Kekova Adası, Kale Köyü’nün önünde yer alan büyük bir adadır. Adada Bizans Dönemi’ne ait bir kilisenin apsisi ve henüz kazı yapılmadığı için hangi döneme ait olduğu bilinmeyen birçok kalıntı bulunmaktadır. Simena Kalesi, tekne turlarının vazgeçilmez duraklarından biridir. Kalıntıları ve çevresindeki doğal güzellikler, mutlaka görülmesi gereken yerler arasındadır. Kalenin içindeki dünyanın en küçük amfi tiyatrosu, bu bölgeyi tarihi açıdan daha da değerli kılmaktadır.
Antik kentteki Tersane Koyu’nda denizin içinde kalmış dükkânlar yer almaktadır. Sol tarafta ise evlere ait olduğu düşünülen temel kalıntıları bulunmaktadır. Bu muhteşem bölge, bir dönem İtalya ve Türkiye arasında paylaşılamamış bir alan olmuştur. İtalyan işgalinin ardından, 1932 yılında yapılan anlaşma ile Kekova Adası Türkiye’ye bırakılmıştır. Günümüzde Kekova ve çevresi sit alanı olarak korunmakta ve ziyaretçilerine kapılarını açmaktadır.
Kekova Batık Şehir’in Tarihi Yapıları
Kekova Batık Şehri, Likya, Roma ve Osmanlı dönemlerinden eserler barındırarak tarihi bir mozaik sunmaktadır.
Kekova Antik Kenti’nin yapıları arasında şunlar yer almaktadır:
Kilise: Antik Roma dönemine ait kiliseler mevcuttur.
Hamam: Antik Roma döneminde kullanılan ve günümüze kadar oldukça sağlam kalmış hamamlar bulunmaktadır.
Evler: Tarihi evler arasında sadece Antik Roma döneminde inşa edilmiş olanlar günümüze ulaşmıştır.
Duvar ve Kapılar: İşçiliği ile dikkat çeken tarihi duvarlar ve kapılar önemli eserler arasındadır.
Sütunlar: Likya ve Roma dönemlerine ait sütunlar bulunmaktadır. Birçoğu ayakta olmasa da mevcut sütunlar, geçmiş dönemlerin mimari detaylarına dair ipuçları sunmaktadır.
Bunların yanı sıra, mezar odaları ve çeşitli mozaikler de Kekova’da görülebilir. Anadolu coğrafyasında sıkça rastlanan bu mozaikler, eski dönemlerin sanat anlayışını yansıtmakla birlikte önemli bir kültürel miras oluşturmaktadır.
Kekova Batık Şehir Nerede?
İzmir’den sonra Ege’nin bir diğer incisi olarak kabul edebileceğimiz Kekova batık şehri ve Kekova antik şehri, tarihi dokusuyla ziyaretçilerini kendine hayran bırakmaktadır. Antalya’nın Demre ilçesi sınırlarında, Üç Ağız mevkiine 1 km mesafede bulunan bu eşsiz yer, Kaş’a da 35 km uzaklıktadır.
Kekova Batık Şehir’e Nasıl Gidilir?
Kekova, Kaş Limanı’na tekneyle yaklaşık 3,5 saatlik bir mesafede bulunuyor. Üçağız Limanı’ndan ise teknelerle sadece 30 dakikada adaya ulaşabilirsiniz. Kekova’ya Antalya üzerinden gelmek isteyenler için havayolu kullanımı da mümkündür. Antalya Havalimanı, Kekova’ya 179 km uzaklıktadır. İzmir, İstanbul ve Ankara’dan Antalya Havalimanı’na haftanın her günü uçuşlar düzenlenmektedir. Antalya’ya indikten sonra araç kiralayarak Kemer-Kumluca yolunu takip edip Demre’ye ulaşabilirsiniz. Demre Sanayi Sitesi’ni geçtikten sonra Kekova tabelasından sola dönüp 15 km daha ilerleyerek Kekova’ya varabilirsiniz.
Muğla üzerinden Kekova’ya gitmek için önce Fethiye’ye ulaşmanız gerekiyor. Fethiye-Kaş yolunu takip ederek Demre yönündeki Kekova tabelasını gördüğünüzde sağa dönün. Deniz kıyısına inene kadar 19 km boyunca dümdüz ilerlediğinizde Kekova’ya ulaşmış olursunuz.
Otobüsle seyahat etmek isteyenler için öncelikle Antalya’ya gitmek gerekiyor. Antalya’ya vardıktan sonra, Antalya Otogarı’ndan saat 14.30’da kalkan Antalya-Kekova otobüsüne binebilirsiniz. Ayrıca, Antalya’dan Demre’ye neredeyse her saat otobüs seferleri bulunmaktadır. Demre’ye ulaştıktan sonra, saat 17.30’da Kekova’ya hareket eden minibüslerle adaya ulaşım sağlayabilirsiniz.
Kekova Batık Şehir Tekne Turu
Kekova Adası, 4,5 km²’lik yüzölçümüyle küçük ve kayalık bir ada olup tarihi kalıntıları ve batık şehri ile ünlüdür. Yerleşim bulunmayan bu ada, sadece teknelerle ziyaret edilebilmektedir.
Kaş merkezinden kalkan günübirlik tur tekneleriyle Kekova’ya yaklaşık 2 saatte, Üçağız’dan kalkan teknelerle ise 10 dakikada ulaşabilirsiniz. Bazı teknelerde, batık şehri izleyebileceğiniz cam pencereler bulunmaktadır. 1990 yılında sit alanı ilan edilen adada yüzme ve dalış, belirli kısıtlı alanlarda yapılabilmektedir. Tekneler sadece Tersane Koyu’na demirleyebilmektedir. Burada ziyaretçiler yürüyerek veya yüzerek çevredeki kalıntıları yakından inceleme fırsatı bulabilirler. Adanın denize girilebilen tek bölgesi de burasıdır.
Tersane Koyu’nda, Dolichiste kentine ait Helenistik döneme ait bir kule, üç büyük kilise, iki şapel ve liman yapılarının kalıntıları görülebilmektedir. Koydan tekne ile devam edildiğinde, 700 metre boyunca karaya paralel olarak uzanan, antik çağ ve Roma-Bizans dönemlerinden kalma yapı kalıntıları görülmektedir. Antik merdivenlere bakıldığında, bu yapıların kara yoluyla bağlantısının olmadığı ve giriş çıkışların deniz yoluyla yapıldığı anlaşılmaktadır. Depremler nedeniyle su altında kalan bu kalıntılar, “Batık Kent” olarak adlandırılmaktadır. Tekne bu hat boyunca yavaşça ilerlerken, tur rehberleri size detaylı bilgiler sunmaktadır. Batık kenti, Üçağız veya Kaleköy’den kalkan kano turları ile de ziyaret edebilirsiniz, ancak en çok tercih edilen yöntem, Kaş limanından veya Üçağız’dan kalkan günübirlik tekne turlarıdır. Kekova, Kaleköy’ün tam karşısında yer almaktadır.