Yat Kiralama ile Ziyaret Edebileceğiniz En İyi 14 Antik Kent
Yazı İçeriği
Ülkemizin Ege ve Akdeniz kıyıları, yalnızca doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda binlerce yıllık antik mirasıyla da oldukça popülerdir. Deniz üzerinde yat veya teknenizle özgürce seyahat ederken, antik kentlerde duraklama yaparak hem keyifli hem de ilham verici bir deneyim elde edebilirsiniz.
Bu yazımızda, yat kiralama ile kolayca ulaşabileceğiniz 14 muhteşem antik kenti sizlerle paylaşıyoruz. Knidos, Kekova, Efes, Kaunos ve daha fazlası bu yazımızda karşılaşacağınız antik kentler arasındadır.
Gelin, rotanızı birlikte çizelim ve bu antik kentleri birer birer keşfedelim!
Knidos Antik Kenti
Yat kiralama ile kolayca ulaşabileceğiniz Datça Yarımadası’nın en özel duraklarından biri olan Knidos, hem doğa hem de tarih meraklıları için adeta bir cennettir.
Knidos, antik dönemlerde bilim, sanat ve ticaretin önemli merkezlerinden biriydi. Göz kamaştırıcı amfitiyatrosu, etkileyici tapınak kalıntıları ve ünlü Afrodit heykelinin bulunduğu antik kent, sizleri geçmişe yolculuğu çıkaracaktır.
Knidos’a yatla yaklaşırken sizi karşılayan iki limanı ve kristal berraklığındaki denizi göreceksiniz. Bu eşsiz coğrafyada yüzme molası verirken, tarihin izlerini suyun altından bile görebilirsiniz.
Efes Anti Kenti
Efes Antik Kenti, tarihi ve doğal güzellikleri bir arada sunuyor. İzmir’in Selçuk ilçesinde yer alan bu antik kent, geçmişte bir liman şehri olarak büyük bir ticaret merkeziydi. Günümüzde ise dünya çapında bir kültür hazinesi!
Efes’te görmeden dönmemeniz gereken yerlerden bazıları; ihtişamlı Celsus Kütüphanesi, büyüleyici Antik Tiyatro ve Artemis Tapınağı. Tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış bu kenti mutlaka görmenizi tavsiye ediyoruz.
Yat kiralama sayesinde hem denizin keyfini çıkarabilir hem de Efes gibi tarihi bölgeleri kolayca ziyaret edebilirsiniz. Teknenizden kısa bir kara yolculuğu ile ulaşabileceğiniz Efes, mavi yolculuğunuzu kültürel bir şölene dönüştürecektir.
Kaunos Antik Kenti
Dalyan’da, Köyceğiz Gölü ile Akdeniz arasında yer alan bu büyüleyici antik kent, yat kiralama rotalarınızda mutlaka yer almalı.
Kaunos, tarihi M.Ö. 10. yüzyıla kadar uzanan bir Likya kenti. Kent, kaya mezarlarıyla ünlü olup, muhteşem manzarasıyla görülmeye değerdir. Tiyatrosu, agora kalıntıları ve hamamları, antik çağ yaşamına dair ipuçları sunuyor. Ayrıca, antik limanının kalıntıları, buranın geçmişte bir ticaret merkezi olduğunu bizlere gösteriyor.
Yatınızla Dalyan Nehri’nin sakin sularında ilerlerken, Kaunos’un eşsiz atmosferine doğru keyifli bir yolculuğa çıkabilirsiniz. Burada hem tarih hem de doğa iç içe geçmiş durumda. Tatilinize hem kültürel hem de görsel bir zenginlik katmak istiyorsanız, Kaunos’u listenize eklemeyi unutmayın deriz.

Halikarnas
Bu rotaların en güzel duraklarından biri, Bodrum’un tarihi incisi Halikarnas’tır. Antik dünyanın yedi harikasından biri olan Halikarnas Mozolesi ile ünlü bu şehir, geçmişin izlerini modern tatil atmosferiyle birleştiriyor.
Yat kiralama sayesinde Halikarnas’a denizden ulaşmak, bölgenin doğal ve tarihi zenginliklerini farklı bir perspektiften görmenizi sağlayacaktır. Bodrum Kalesi’ni selamlayarak marinaya giriş yapabilir, ardından antik tiyatro ve Halikarnas Mozolesi gibi tarihi yapıları keşfe çıkabilirsiniz. Gün batımında, şehrin sahil şeridinde huzurlu bir akşam yemeği ile yolculuğunuza keyif katabilirsiniz.
Halikarnas, tarih ve denizin buluştuğu eşsiz bir rotadır. Yat kiralama ile hem özgürlüğün tadını çıkarabilir hem de medeniyetin bu eski merkezini yakından tanıyabilirsiniz.
Patara Antik Kenti
Kaş ile Fethiye arasında yer alan Patara Antik Kenti, Likya uygarlığının başkenti ve mitolojik zenginlikleriyle ünlüdür. Üstelik çevresindeki kristal berraklığındaki koylar, yat kiralama tatillerinin en cazip duraklarından biri haline getiriyor.
Patara, sadece arkeolojik zenginlikleriyle değil, aynı zamanda 18 kilometrelik muhteşem plajıyla da ziyaret edilmeye değerdir. Denizden kolayca ulaşabileceğiniz bu tarihi alanda, Likya Birliği’nin meclis binasını, antik tiyatroyu ve ihtişamlı Roma kalıntılarını keşfedebilirsiniz.
Olympos Antik Kenti
Olympos, Antalya’nın en popüler tatil noktalarından biri olarak özellikle yaz aylarında yoğun turist ilgisiyle karşılaşmaktadır. Bölgeyi cazip kılan unsurlar arasında kamp yapma olanakları, berrak denizi, güzel sahilleri ve tarihi ören yeri öne çıkmaktadır. Likya döneminde önemli bir liman şehri olan Olympos, günümüzde Antalya’nın Kumluca ilçesi sınırlarında yer almakla birlikte, ilçe merkezine yaklaşık 28 kilometre uzaklıktadır. Tarihi boyunca Likya’nın doğu kesimini temsil eden bu antik kent, Roma, Bizans ve Helenistik dönemlere ait kalıntıları günümüze taşımıştır. Olympos’un dikkat çeken bir diğer özelliği ise, bölgenin ortasından geçen ve ona hayat veren Olympos Çayı’dır.
Anemurium Antik Kenti
Akdeniz kıyılarında, Mersin’in Anamur ilçesinde yer alan Anemurium, bölgedeki önemli tarihi yerlerden biridir ve Olympos’tan sonra en ilgi çeken noktalar arasında sayılmaktadır. 19. yüzyıldan başlayarak 1998 yılına kadar süren kazı, yenileme ve araştırma çalışmalarında, geçmişe ışık tutan pek çok kalıntıya ulaşılmıştır. Bu buluntular arasında sikkelerden tıraş aletlerine, makyaj malzemelerinden inşaat gereçlerine kadar çeşitli eşyalar yer almaktadır.
Anemurium’un bilinen en eski tarihine göre, İsa’dan önce 4. yüzyılda bölgenin bir liman olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Günümüzde, yat gezileriyle rahatlıkla ziyaret edilebilen bu tarihi alan, sadece kara üzerindeki kalıntılarıyla değil, deniz içinde bulunan yapılarıyla da büyük ilgi çekmektedir.
Phaselis Antik Kenti
Antalya’nın Kemer ilçesi yakınlarındaki Phaselis Antik Kenti, yat tatilinizde mutlaka görmeniz gereken bir durak.
M.Ö. 7. yüzyılda Rodoslular tarafından kurulan Phaselis, Likya medeniyetinin önemli bir liman kentiydi. Burada geçmişin izlerini keşfederken, üç farklı limanıyla antik dönemin deniz ticaretine tanıklık edeceksiniz. Tiyatro, agora, hamam ve su kemerleri gibi etkileyici yapılar, tarihe dokunmanızı sağlıyor.
Phaselis sadece tarihiyle değil, doğal güzellikleriyle de görülmeye değerdir. Yatınızla koylardan birine demirleyerek kristal berraklığındaki sularda yüzebilir, çevredeki çam ormanlarının huzurunu hissedebilirsiniz.
Xanthos Antik Kenti
Fethiye’ye yakın bu antik kent, Likya’nın başkenti olarak bilinmektedir ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır. Likya yolu üzerinde yer alan Xanthos, ihtişamlı tiyatrosu, hamam kalıntıları ve kaya mezarlarıyla oldukça ilgi çekmektedir. Ayrıca, antik kentteki tapınaklar ve kalıntılar, bölgenin tarihine dair derin bir iz bırakmaktadır. Yat kiralayarak Xanthos’a kolayca ulaşabilir, deniz manzarası eşliğinde bu eşsiz yeri dolaşabilirsiniz.. Özellikle yaz aylarında sıcaklardan bunalmadan tarihi dokuyu keşfetmek için yat kiralama harika bir alternatiftir.
Myra Antik Kenti
Likya bölgesinin en önemli antik kentlerinden biri olan Myra, günümüzde Demre ilçesine bağlıdır ve benzersiz tarihi kalıntıları ile inanılmaz büyüleyicidir. Mavi yolculuğunuzu yaparken, antik kentin kalıntılarını yakından görebilirsiniz. Yatınızdan indikten sonra, kayalara oyulmuş mezarları ve antik tiyatroyu keşfe çıkabilirsiniz. Ayrıca, St. Nicholas Kilisesi’ne de oldukça yakın olan bu bölge, Noel Baba’nın yaşadığı yer olarak da bilinmektedir.

Teos Antik Kenti
Yat kiralama ile yapacağınız mavi yolculuklarda keşfedebileceğiniz benzersiz noktalardan biri, İzmir’in Seferihisar ilçesinde yer alan Teos Antik Kenti’dir. M.Ö. 3000 yıllarına dayanan tarihiyle, bu antik kent, hem tarih severler hem de doğa tutkunları için mükemmel bir destinasyondur. Yatla Teos’a ulaşmak, denizden antik kalıntıları görmek, harabe tiyatro ve antik tapınak gibi önemli yapıları keşfetmek eşsiz bir deneyim olacaktır. Ayrıca, Teos’un büyüleyici doğal güzellikleri ve berrak denizi de insanı fazlasıyla cezbediyor. Yat kiralayarak, sadece Teos değil, çevresindeki güzel koyları ve diğer tarihi bölgeleri de ziyaret etme imkânı bulabilirsiniz.
Kekova Antik Kenti
Kekova, antik liman bölgeleri arasında öne çıkan ve mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir nokta olarak rotanızda yer almalıdır. Simena ve Üçağız Köyü arasında yer alan bu bölge, hem tarihi hem de doğal güzelliklere ev sahipliği yapmaktadır. Kekova, antik adıyla Dolichiste, günümüzde koruma altındadır ve bu bölge, hem tarihi yapıları hem de eşsiz doğa manzaraları sunmaktadır. Tıpkı Simena’da olduğu gibi, Kekova’ya ulaşım yalnızca deniz yoluyla mümkündür. Ayrıca bölgede çeşitli pansiyonlar ve kafeler de bulunmaktadır.
Aperlai Antik Kenti
Aperlai, Likya Dönemi’nde önemli bir yerleşim alanı olarak öne çıkmış küçük bir kıyı bölgesidir. Ancak yapılan araştırmalar, bu bölgenin Likya Dönemi’nden daha önceki dönemlere ait izler taşıdığını göstermektedir. Aperlai, savunma amacıyla inşa edilmiş kuleler ve surlarla donatılmıştır. Günümüze kadar büyük ölçüde korunan batı surunun üç adet kapısı bulunmaktadır. Bu alanı gezerken, bu kapılar dâhil olmak üzere pek çok kalıntı ile karşılaşmak mümkündür. Aperlai’ye ulaşımın en kolay yolu ise deniz yoludur. Kaş ve Kekova arasında yer alan Sıçak Yarımadası’nda bulunan bu antik kente, Kaş’tan gulet yat kiralayarak rahatça ulaşılabilir.
Simena Antik Kenti
Simena, tıpkı Aperlai gibi küçük bir Likya kıyı yerleşimidir. Günümüzde Kaleköy olarak bilinen bu antik kent, Demre’nin Üçağız bölgesinde yer almaktadır. Simena’nın stratejik önemini günümüze taşıyan en belirgin özelliği, sağlam bir şekilde günümüze ulaşan kalıntıları olan kalesidir. Bu kale, bölgenin geçmişteki savunma gücünü simgeliyor. Simena’dan günümüze ulaşan kalıntılar yalnızca kara üzerinde değil, denizin altında da korunmuştur. Zaman içinde meydana gelen depremler, bazı yapıları, örneğin iskele, merdiven ve evleri denizle buluşturmuştur. Simena’ya kara yoluyla erişim mümkün değildir; ancak tekne kiralayarak bu tarihi bölgeyi rahatlıkla ziyaret edebilirsiniz.